Avrupa savunma sanayinde Türkiye’nin rolü

Ukrayna ve Türkiye arasında gelişen savunma ortaklığı her iki tarafından çıkarları için çok önemli. Ortaklık her iki ülkenin ekonomisini güçlendirirken Ankara’nın güvenliğini artırdı. İkili ortaklığın genişlemesi dünyanın savunma alanında da ilerlemesine yardımcı olur.

ORTAKLIĞIN FAYDALARI

Türk savunma şirketi Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB2 İHA’ların, Rusya’nın Ukrayna’ya tam ölçekli işgalinin başlangıcında, gönderilmesi Kiev’in hava saldırısı yeteneklerini güçlendirdi. Ukrayna’da gazete manşetlerine çıkan haberler sayesinde ikili ortaklığın faydaları net bir şekilde gözler önüne serildi.

Rusya’nın savaşı başlatmasından sadece haftalar önce, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kiev ziyareti sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy ile görüştü. Ukrayna fabrikalarının Türk insansız hava araçları üretmesine izin vermek için bir anlaşma yapıldı. Anlaşma meyvelerini vermeye başladı. Baykar Şubat ayında Kiev yakınlarındaki bir drone fabrikasının temelini attı. İnşası on iki ay sürecek fabrikanın beş yüz iş imkanı sağlaması ve yılda 120 adet drone üretmesi bekleniyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg; NATO müttefiklerinin Ukrayna’yı “doğrudan silah ve mühimmat teslimatlarıyla değil, aynı zamanda kendi silahlarını üretme kapasitelerine yatırım yaparak ve artırarak” desteklediklerinin bir örneği olarak nitelendirdi.

‘ORTAKLIK GENİŞLİYOR’

Türkiye ve Ukrayna’nın stratejik ortaklığı daha da genişliyor. İlk olarak 2021’de tanıtılan Baykar’ın Akıncı savaş uçağında ve bu yıl tanıtılması beklenen Kızılelma da Ukrayna yapımı Ivchenko-Progress motorları kullanılıyor. Kızılelma’ya “Ukrayna kalpli Türk kuşu” deniyor.

DENİZDE DE BERABERLER

Kiev ve Ankara, denizcilik alanında da işbirliği yapıyor. Türkiye 2021’den beri Ukrayna’ya deniz kuvvetleri için bu yıl tamamlanıp teslim edilmesi beklenen iki adet Ada sınıfı denizaltı karşıtı korvet inşa ediyor.

COBRA II

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Türk şirketi Otokar tarafından geliştirilen Cobra II taktik araçlarını teslim aldı ve geçen yıl bunları konuşlandırırken görüldü. Ayrıca 2023’te: Ukrayna, şirketin T929 ATAK-II taarruz helikopteri için Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ne (TUSAŞ) iki motor gönderdi; Ukrayna, 2025 yılına kadar on iki tane daha göndermeyi taahhüt etti.

Türk savunma teçhizatının rüzgarının Ukrayna’ya akışı güçlü olsa da, ters rüzgarlar da esti. Örneğin;

  • Avrupa ülkeleri, Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’ya silah tedarikini finanse ettiği mekanizma olan Avrupa Barış Tesisi’nin tamamlanması konusunda bir fikir birliğine varamadı.
     
  • Fransa, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi, fonların AB’den silah, teknoloji ve mühimmat için harcanmasını sağlama arzusuyla ek finansmanı engelledi.
     
  • Yunanistan, paranın Türk savunma şirketlerine gitmesini istemediğini söyledi.(Ülkeler bu talepten vazgeçmeli. Ukrayna’ya tedarik sağlamak sadece Kiev’in güvenliğiyle ilgili değil; aynı zamanda Karadeniz güvenliği ve Avrupa-Atlantik güvenliği ile de ilgilidir.)



‘GELİŞİME ALAN VAR’

Bununla birlikte, Ukrayna-Türkiye ikili savunma ortaklığının genişlemesi için alan var. TUSAŞ, 21 Şubat’ta KAAN savaş uçağının ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini duyurdu. Jet, başlangıçta Türk Hava Kuvvetleri’nin eskiyen F-16 filosunun yerini almak ve Türkiye’nin kendi kendine yeterliliğini desteklemek için geliştirildi. KAAN jet prototipi şu anda General Electric F-110 motorlarından (F-16’lara güç veren motor) güç alırken, Türkiye 2028 yılına kadar TUSAŞ Motor Sanayii tarafından üretilen yerli üretim motorları kullanmaya başlamayı hedefliyor.

‘PROJEDE ORTAK OLMAK İSTİYORUZ’

Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçisi Vasyl Bodnar’ın geçtiğimiz günlerde Ukrayna’nın sadece KAAN jetini satın almak ve kullanmak istemediğini, aynı zamanda “Ukraynalı ekiplerin motor üzerinde çalışmaya devam ettiğini” ve projede ortak olmak için “rekabet ettiklerini” belirtti.

KAZAN-KAZAN İLİŞKİSİ

KAAN jeti için ortak motor üretimi konusunda Ukrayna-Türkiye ortaklığı, Ukrayna ekonomisine katkıda bulunacak ve aynı zamanda Türkiye’ye meşru müdafaasını güçlendirmede güvenilir ve istikrarlı bir ortak sağlayacaktır.

Ankara ile Batı arasındaki siyasi bölünmeler, 2019’da Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki operasyonunun ardından başladı. Bazı Avrupa Birliği hükümetlerinin silah ihracatını sınırlaması ve 2020’de ABD ile olduğu gibi ihracat lisansı yasakları gibi önlemler Ankara’nın Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasıyla başladı. Ardından Amerika Türkiye’ye yaptırım uyguladı.

NATO ÜLKELERİ DE KABUL ETTİ

NATO ülkeleri, savaş uçaklarının bölgenin güvenliğinde oynadığı önemli rolü kabul ettiler. Ukrayna’ya Hollanda, Danimarka ve Norveç tarafından altmış adet ikinci el F-16 savaş uçağı teklif edildi. Geçen yıl Danimarka, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık Ukraynalı pilotları eğitmeye başladı. Geçen yıl Kasım ayında Romanya, Norveç’ten satın aldığı otuz iki F-16’dan üçünü teslim aldı. 2025 yılına kadar Romanya’nın kırk dokuz F-16’ya sahip olması bekleniyor. Bulgaristan ayrıca ABD’den satın aldığı on altı adet F-16 Block 70 savaş uçağını teslim almaya hazırlanıyor. İlk sekizinin 2025 yılına kadar gelmesi bekleniyor.

TÜRKİYE’NİN GELİŞMESİ DEMEK DÜNYANIN GELİŞMESİ DEMEK

Türkiye, ülkelere Rusya ve Çin tarafından üretilen ve satılan savaş uçaklarına alternatif sunabilecek KAAN jetlerini ihraç etmeyi planlıyor. Türkiye, daha fazla KAAN jetine sahip olduğunda ve F-16 daha fazla geliştirildiğinde, Ukrayna’yı ikinci el F-16’larla destekleyebilir veya Ukrayna ve diğer Karadeniz ülkelerinin sahip olduğu F-16’lar için bir onarım ve yükseltme merkezi olarak hizmet edebilir.

KAYNAK: HABER7